Lpg Sistemleri bilinenin aksine gelişen teknoloji ve güvenlik anlayışı ile diğer yakıtlardan daha az risklidir. Maalesef LPG Dönüşüm sektörünün özellikle ülkemizde uygulanmaya başladığı ilk yıllarda kontrolsüzce ve ehil olmayan kişiler tarafından standart dışı ürün kullanılarak yapılan dönüşümler neticesinde yaşanmış olan güvenlik zafiyetleri günümüzde tamamen bertaraf edilmiş ve LPG, benzinli ve mazotlu araçlara göre daha da güvenli hale getirilmiştir.
Kısaca güvenlik önlemlerinden bahsetmek gerekirse;
- Lpg sistemlerinin hepsinde aracın önünde ve arkasında (yakıt tankının üstünde) olmak üzere iki adet emniyet valfi bulunmakta. Bu valfler sayesinde yakıt akışı kontrol altında tutulmakta. Aynı zamanda kontak elektriğine bağlı olan bu valfler kaza esnasında otomatik olarak kapatmaktadır. Bunlar aracın periyodik fenni muayenesinde kesinlikle Tuv-Türk tarafından kontrol edilen ve çalışmadığında ağır kusur olarak muayene onayından geçmeyen güvenlik önlemleridir.
- Lpg Deposunun üzerinde ayrıca 27bar basınca ayarlı bir tahliye ventili bulunmaktadır. Yine oluşabilecek bir kaza durumunda ısı artışı (yangın) ya da hacim küçülmesi (deponun alabileceği darbeler neticesinde) durumlarında artması beklenen basıncı tahliye ederek patlama riskini ortadan kaldırmış olmakta.
- Lpg tankları mukavemetli saçlar kullanılarak üretilmektedir.
Üretim sonrası 7 farklı güvenlik testine tabii tutulmaktadır. Bunlardan en önemlileri;
- Patlama Testi, normal şartlarda içerisinde 5-6 bar basınçta lpg bulunan yakıt tankları hidrolik basınç altındaki patlama deneyi ile tank patlayıncaya kadar basıncın düzenli bir oranda artırılmasını ve bu süre boyunca basınçtaki değişikliğin kaydedilmesini sağlayan bir donanımla yapılmaktadır. üç temel kriter vardır. Deney sonrasında tankın patlama basıncı 67 bar dan daha yüksek olmalıdır. Tank patlama anında uygun genleşme oranına ulaşabilmeli. Patlamanın meydana geldiği yer asla bir kaynak dikişinde olmamalı ve patlama parça tesiri etkisi yaratmamalıdır (sacdan yırtılma şeklinde olmalıdır).
- Bon fire Testi, tasarımda belirtilen yangından koruma sistemine sahip tankın ve tanka montajı yapılan multivalfin emniyetli bir şekilde çalışıp çalışmadığının, belirtilen yangın şartlarında deneye tabi tutulduğunda, patlamadığını ispatlamak üzere % 80 doluluk oranında 590 °C sıcaklığa ulaşıncaya kadar ateş içerisinde yakılarak yapılan testtir.
- Yakıt deposu ile motor tertibatı arasındaki yakıt ikmali Atılım Otogaz olarak 2016 yılından bu yana Avrupa Standartlarına uygun termofleks hortumlar ile yapılmaktadır. Bakır boruya göre daha mukavemetli ve esnek olan bu hortumlar yaşanabilecek kazalarda yakıt hattının kırılmaması, bükülmemesi sebebiyle gaz kaçağına engel olduğu gibi, değişen hava şartlarında oluşabilecek genleşme farkları neticesiyle olan gaz sızıntılarına da son vermiştir.
- Atılım Otogaz’da aracınıza yapılan LPG montajlarında kesinlikle dikkat ettiğimiz diğer bir faktör motor üzerinde montajı gerçekleştirilen özellikle içerisinden gaz akışı olan parçaların aracın alacağı darbelerde darbeye en az maruz kalacak şekilde olmasıdır.
- Direkt Enjeksiyonlu Motorlarda LPG Dönüşümü
TSI – TFSI – FSI – GDI – CGI – D4 – TwinTurbo
Türkiye’nin direk enjeksiyonlu motora ilk defa LPG Dönüşümünü yapan firması olarak 2007 yılında başladığımız montajlarımıza yılların vermiş olduğu tecrübe ile devam ediyoruz.
TSI – TFSI – GDI – CGI motorlara Prins, BRC, Atiker ve Stag markalı ürünleri farklı motor yapısı ve bütçeye göre en ideal şekli ile siz değerli kullanıcılarımıza sunuyoruz.
Aşağıdaki fotoğraflarda yapılan direkt enjeksiyonlu montajlarımızdan bazı örnekleri görebilirsiniz;
Mercedes C180 1.6 CGI uygulanan kit Prins VSI-2 DI,
Volkswagen Jetta 1.4 TSI uygulanan kit BRC SDI 2.0
Hyundai i30 1.6 GDI uygulanan kit Atiker Atikfast DI
Volkswage Tiguan 1.4 TSI uygulanan kit Prins VSI-2 DI
Direkt Enjeksiyonlu Motor Nedir? GDI TSI FSI Motorlar Nasıl Çalışır?
Direkt Benzin Enjeksiyon (Gasoline Direct Injection – GDI), benzini doğrudan yanma odasına püskürten yakıt enjeksiyon sistemidir. Her silindir için ayrı bir yakıt enjektörü vardır ancak diğer benzinli motorlardan farklı olarak yakıt enjektörleri emme manifoldu yerine piston kafasına monte edilir. Bu vesile ile yakıt emme manifoldu yerine direkt yanma odasına püskürtülür.
Benzinli motorlarda yanma veriminin arttırılması ve emisyon değerlerinin düşürülerek yakıt tüketiminin azaltılması en önemli çalışmaların başında gelmekte. Bu sebeple enjektörler yanma odasına yakınlaştırılarak benzinin direkt yanma odasına püskürtülmesi ile motorun verimi arttırılmıştır.
Direkt enjeksiyonlu motorlarda çok yüksek çalışma basıncı vardır. Giriş havasının turbo ya da kompresör ile basınçlandırılması ile benzin enjektörlerinin enjeksiyon basınçları da arttırılmıştır. Çok noktalı enjeksiyon sistemleri genel olarak 40 – 60 PSI (2,75 – 4,13 bar) çalışma basıncına sahip iken direkt enjeksiyon sistemlerinde benzin enjektörünün çalışma basıncı 2200 PSI’a (150 bar) kadar çıkmaktadır. Bu sayede daha küçük motor hacminde daha düşük emisyon oranları elde edilmiştir. Yanma veriminin arttırılması ile araçlardan elde edilen güç ve performans arttırılmıştır. Bu sayede araçlarda kullanılan motor hacimleri küçültülerek daha fazla verim alınmıştır.
Aracımda Performans Kaybı Olur mu?
Yakıtın fiziksel özelliklerindeki farklılıklar nedeniyle LPG bir araçta maksimum %4 performans kaybı olması kabul edilebilir. Bu düşük oran sürüş koşullarında hissedilebilmesi mümkün değildir.
Buradaki en önemli unsurlar kullanılan sistemin araç ile uyum içinde olması yani doğru ürün tercihi, yapılan montajın doğru bir şekilde uygulanması yani kaliteli bir işçilik, son olarak da uygulanan ayarların düzgün olması yani hava-yakıt karışımının (AFR) farklı motor devirlerine göre ideal karışım oranına uygun ayarlanması. Bu üç kural layıkıyla yerine getirilirse performans kaybı hissedilmesi mümkün değildir.
LPG Motorda Hararet Artışına Sebep Olur mu?
Volumetrik olarak benzin ve LPG’nin alt kalorifik değerleri şöyledir;
Benzin = 32,3 MJ/Dm³
LPG = 25,6 MJ/Dm³
LPG’nin alt kalorifik gücü benzine göre daha düşük olduğu için bilinenin aksine yanma daha düşük sıcaklıklarda gerçekleşmektedir.
LPG alt kalorifik güçlerden de görüldüğü gibi yanma esnasında silindirlerde daha fazla sıcaklık oluşması fiziken mümkün değildir. Farklı yakıt kullanımında yanma odasında oluşabilecek sıcaklıklar açısından LPG veya DOĞALGAZ benzine göre gerek volumetrik verim ve gerekse adyabatik alev sıcaklıkları açısından daha avantajlı görünmektedir. Dolayısıyla bu yakıtlarla daha düşük sıcaklıklar ve daha düşük ısıl zorlamalar oluşmaktadır.
Neden Benzin Tüketimi olur?
Direkt enjeksiyonlu motorlarda belirttiğimiz gibi enjektörler yanma odasının içerisine açılır ve yüksek çalışma basıncını sağlayabilmesi için gözle görülemeyecek kadar küçük gözeneklerden yakıt akışı sağlanmaktadır. Lpg dönüşümü sonrası motor gaz ile çalıştığı süre zarfı içerisinde yüksek ısıya maruz kalan enjektörlerin gözeneklerinde tıkanmalar olması muhtemeldir ki bunun önüne geçmek için belli aralıklarla enjektörler benzin püskürtmesi yaparak benzin enjektörlerinin korunması hedeflenmektedir. Dolayısıyla standart sıralı sistemlerden farklı olarak ilk çalıştırma dışında da belli periyotlarla benzin tüketimi gerçekleşirken kit markalarına göre bu miktar farklılık göstermektedir.
Ne Kadar Yakıt Tasarrufu Sağlarım?
Tercih edilen kit markası ve akaryakıt litre fiyatlarına bağlı olarak minimum %30 maksimum %45 tasarruf imkanı sağlamaktadır. Bu tüketimlere tabi ki benzin sarfiyatlarıda dahildir.
Yani 13.000 km ile 25.000 km arası lpg montajı için verilen ücreti amorti etmek mümkün.